Bu 
sabah uyandığımda ev sessizdi. Salona geçtim saate baktım saat on iki'ye
 geliyordu. Amma'da uyumuşum. Kimse bu sabah beni uyandıİmamış. Masanın 
üstünde bügünün gazetesi vardı, tam baş sayfada bir ölüm haberi, yine 
bir genç basılmıştı. söylerim diken diken oldu ürperdim bir anda. üstümü
 giydim ve dısarı çıktım. Adım adım yürüyordum, köyün içinde. Bütün 
evlerin kapıları kapalıydı insanlar yok olmuş gibiydi. Sankide terk 
edilmiş bir köydü. Yürüdükçe içime bir sıkıntı doğuyordu. Sonra sokağın 
sonuna geldim ve mezarlığın tarafında bir kalabalık gördüm. Telaşla 
koşmaya başladım. Koşuyordum ama sanki nefes almıyordum nefesim hiç 
tükenmiyordu ve ben hiç yorulmuyordum. Mezarlığa varınca annemi gördüm, 
ağlıyordu. Ama garip olan benim adımı haykırıyordu. Sesi gökyüzünü 
inletiyordu. Bütün ailem perişan bir haldeydi, kimi ağlıyor kimiyse 
sadece adımı sayıklıyordu. Anneme seslendim ‘anne ben burdayım, niye 
ağlıyorsun?' diye sordum. Sesimi duymadı beni gormemiş gibi devam etti 
ağlamaya. Tek tek herkese dokundum coğuna ilk defa sarıldım ama kimse 
duymadı, hissetmedi. ‘Ağlamayın, ağlamayın, ağlamayın. ben ölmedim' diye
 haykırdım defalarca ama kimse duymadı. O anda anlamıştım neler olduğunu
 hepsini tekrar yaşıyormuş gibi hatırladım. Ben ölmüştüm dün o bir türlü
 gelemeyen ambulans hiç gelmemişti ve bu cenaze benim cenazemdi, benim 
için bitmişmişti hayat başlamıştı ölüm. Dün hergün olduğu gibi yine 
evden çıkmıştım kimseyle vedalaşmadan. Tam eve dönecekken otostop 
çekmeyi beklerken meğersem ecelimi bekliyormuşum. Çünkü karşıdan hızla 
gelen bir araç benide aldı bereberinde ve hayatımda biriken acılarla 
beni sürükledi yerde. Çok canım acımıştı ama şimdiyse hiçbirşey 
hissetmiyorum. Dün evden çıkarken hiç geri dönemeyeceğim diye bir his 
yoktu içimde. Vedalaİmamıştım kimseyle. Onları aslında ne kadar 
sevdiğimi söyleyememiştim. Belkide ilk kez ama son kez sarılİmamıştım. 
Üc gün mevlit okundu bizim evde. Annem hep ağlıyordu. Ne çok sevenim 
varmış meğer. görememişim hayattayken. Benim için ne kadar insan ağlıyor
 ne kadar insan üzülüyordu. Ama herşey bitmişti. Ölümmüş son nokta. 
Yaşadıklarım, yaşayamadıklarım, hepside geride kalmıştı. Neden? diye 
sordum Allaha. Bana bir şans daha vermesi için yalvardım söz veriyorum 
daha dikkatli olacağım her saniyenin değerini bileceğim diye isyan 
ettim. Günlerce yalvardım Allaha bana bir şans daha ver diye. Ama 
vermedi bana tekrar bir şans vermedi. Dokunuyordum ama beni kimse 
hissetmiyordu, ben ordaydım ama beni kimse görmüyordu, ben artık bir 
hiçtim. bir ölüydüm sadece. Benim için bitmişti hayat başlamıştı ölüm. 
Geriye kalan gözü Yaşlı bir anne ve baba vardı bana sarılamadıkları için
 sevdiklerini söyleyemedikleri için pişmanlık duyan bir anne ve baba. 
Kardeşlerim, ailem, arkadaşlarım ve o sabah ölüm haberimi gazetede 
okuyup bana acıyan insanlar. İnsan her kapıdan çıkışında dönüp'de 
bakmalı bir arkasına düşünmeli geri dönebilecekmiyim diye yada ardımda 
bıraktıklarımı bir daha görebilecekmiyim diye. Ben düşünemedim. Aklıma 
hiç gelmemişti ölüm daha çok gençtim ve yapacak daha çok şeyim vardı 
hayatta. Hayattayken sonsuza dek yaşayacakmışsın gibi gelir insana. Ama 
hayatşöyle garipki bir saniye varsın bir saniye yoksun. Ileride pişman 
olmamak için insan sevgisini göstermeli, kimseyi kıİmamalı, insan 
hayattayken yaşamanın değerini bilmeli. kaç gün geçti aradan artık ölümü
 kabüllendim ve Allah beni affetmeyecek bana yaşİmam için bir şans daha 
vermeyecek. Vaktim doldu ben gidiyorum. hoşcakaç anne hoşcakaç baba 
hoşcakaç köyüm, hoscakaç dünya hakkınızı helal edin Ben sizinle hep 
olacağım ben ölmedim ruhum yaşıyor biz ölmedik ruhumuz yaşıyor. Siz beni
 görmesenizde, duymasanızda, hissetmesenizde. Siz bizi görmesenizde, 
duymasanızda, hissetmesenizde. Ben yaşıyorum. BİZ YAŞIYORUZ VE HEP 
BURDAYIZ.
16 Ekim 2016 Pazar
Bitmişti Hayat Başlamıştı Ölüm
Yaşanmış Hikayeler
Etiketler:
Yaşanmış Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
 
 










Hiç yorum yok:
Yorum Gönder